Dört yıldan fazla süren yasal gerilimin ardından, Ripple Labs ile ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) arasında uzun süredir devam eden dava resmen sona erdi. Önemli bir yasal gelişme olarak SEC, itirazını koşulsuz olarak geri çekti ve nihai olarak 50 milyon dolarlık bir uzlaşmaya varıldı; bu da orijinal 125 milyon dolarlık cezadan önemli bir indirim anlamına geliyor.
Bu sonuç, XRP’nin halka açık borsalarda satışına ilişkin uzun zamandır beklenen düzenleyici netliği getirdiği için Ripple için kayda değer bir yasal zafere işaret ediyor.

SEC Geri Adım Atıyor, Ripple İlerliyor
Davanın dönüm noktası, New York Güney Bölgesi Yargıcı Analisa Torres’in XRP’nin borsalarda satışının federal menkul kıymetler yasalarını ihlal etmediğine karar vermesiyle başladı. Bu karar SEC’in duruşuna meydan okudu ve Ripple’ın yasal ivmesinin temelini attı.
Bu haftanın başlarında SEC, temyiz çabalarını bırakmayı kabul ederek yasal stratejisinde daha geniş bir değişimin sinyalini verdi. Buna karşılık Ripple da kendi çapraz temyiz başvurusunu geri çekerek devam eden işlemlere ya da mahkeme duruşmalarına son verdi.
Uzlaşma Koşulları: 75 Milyon Dolar Feragat Edildi, 50 Milyon Dolar Ödenecek
Ripple 125 milyon dolarlık bir cezayla karşı karşıya olmasına rağmen, son anlaşma bu yükümlülüğü sadece 50 milyon dolara indiriyor. Ripple’ın Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty’ye göre şirket bu miktarı ödemeyi kabul etti ve karara itiraz etmeyecek. Halihazırda faizli emanet hesabında tutulan ödeme şimdi sonuçlandırılacak.
Bu sonuç sadece Ripple’a mali rahatlama sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda operasyonel istikrarın ve yenilenen yatırımcı güveninin de önünü açıyor.

Ripple Davayla Mücadele İçin 150 Milyon Doların Üzerinde Para Harcadı
Gazeteci Eleanor Terrett, 25 Mart’ta X’te yayınlanan bir yazısında, Ripple’ın yasal harcamalarının dava süresince 150 milyon ila 200 milyon dolar arasında değiştiğini bildirdi. SEC’in de bu süreçte önemli miktarda harcama yaptığına inanılıyor. Yüksek maliyete rağmen Ripple, ABD kripto pazarında artan yasal netlik ve stratejik bir avantajla ortaya çıktı.
Turkish NY Radio’ya göre, bu yüksek profilli davanın sonucunun, özellikle düzenleyici kurumların token sınıflandırmalarına ve ileriye dönük yasal yaptırımlara nasıl yaklaştığı konusunda, daha geniş kripto endüstrisi için geniş kapsamlı etkileri olabilir.